Son Eklenenler
Arşiv

KISA KISA ŞİİR TADINDA

21 Oca KISA KISA ŞİİR TADINDA

ŞAİRİN YÜREĞİ

Şair ince sever çabuk kırılır,

Sövsen incinmez de, baksan darılır.

Takar kafasına, küsse de sana

Dayanmaz yüreği, ilk o sarılır.

AFFET

Sensin Allahım en yakın sırdaşım

Dertliyim akar içime gözyaşım.

Anlamaz kimse beni senden başka

Sığındım yine sıkışınca başım.

 

BİR DAL 

Bizler ağlamayı unuttuk unutalı

Tebessümler tatsız gülmeler sanki zehir

Kimler uzatacak tutunacak bir dalı

Akıp gidiyor bak hayat sanki bir nehir.

 

CESET 

Bi el atın ne olur taşıyalım şu yükü,

Yerde kalmış bir bakın sahiplenen yok çünkü

Ne bir kıymeti varmış ne de var ağlayanı

“İnsanlık” ölmüş dostlar,yoktu hiç malı mülkü.

 

GECE

Yine gece yine mevsim sonbahar

Kalbimi hüzün yağmurları yıkar

Uzak diyarlardan gel artık ey yar

Bu gurbet kuytusundan beni çıkar

YALNIZLIK

İnsan içinde yaşar yalnızlığı, iç içe yaşar. Gözlerini kapattığı sonsuz karanlıkta kaybolduğu gibi, açık gözlerini kapattığı uçsuz bucaksız alemler de yalnızlığa salar insanı. Dalar ve uyanır bir dost sesi ile. Dost olmazsa tat olmaz. Söz olmaz, his olmaz, yürek duymaz kendisini önemsemeyen hisleri. Ve yalnızlık yakınlığa götürür insanı. Kimsenin olmadığı kadar yakın olana. Kimsenin bilmediğini bilene. Ama insan uzatmaz elini. Görmemezlikten gelir, duymaz farketmez O’na götüren sebepleri. İşte o zaman kara bir yalnızlık sarar ki insanı, ölmek ile yaşamak arasındaki çizgi bile kaybolur, anlamsızlaşır. Ama aciz de olsa yüzsüz, umarsız insan işte, bu yükü de taşır.

 VARSA

Varsa,

Sorular, doğru mu yanlış mı bilmek zor

Varsa,

Hep doğruyu söyleyen vicdanına sor!

Küçüktük acılar da küçüktü. Büyüdük dostum. Daha ne kadar acı sığar bu kalbe? Kaç terabayttır, acı kapasitesi, yüreğimin? Eskiden düşer ağlardım. Acırdı kolum, bacağım, dizim. Şimdi her düşen acıtıyor, üzüyor beni çaresizim. Çocukken en yakın arkadaşlarımdan birinin babası ölmüştü. Ağlamak istemiş yapmamıştım. Şimdi her ölen yıkıyor gözyaşı bendlerini. Ben çocuktum ya, şimdi çocuklarım var. “Babam” deyince ısınıyor, üşüyen, titreyen kalbim. Benim güçlü babam deyip, sonra kollarının arasından kaybolan çocuksa yakıyor, kanatıyor kalbimi. Tarifi ne mümkün! Ben artık ağlamak istemiyorum insanlığa. İnsanlık ölü. Rahmet eylesin mevlam. İnsanlık öldü başı sağolsun dünyanın.

İnsanlık..

O ne ki?

Allahım senden uzak olmak yalnızlıklarin en zoru,

İmanı elde tutmak daha zor elde tutmaktan koru.

Ne olur hep temiz olsun kalbim her zaman dupduru

Ne olur razı olmadığın şeylerden sen bizleri koru.

Amin

Ben duygulu insanım, ağlamam ondan.

Derinde yaralarım çağlamam ondan.

Çok şeyleri kaybettim, dönemez geri

Kalbime karaları bağlamam ondan.

Bana bir söz lazım şöyle içimi döksün satırlara

Merhem olsun söküp atsın ve iyileşsin bu yara

Nerde diyorlar mutluluk, sonsuz huzur nerde

Tüm hastalıklara şifa ve çare her derde

Aranan Ab-ı Hayat, tüm acılara perde,

Varsa sabır ve gayret, Cuma yamaçlarında

Şu hayata söylecek bir sözüm var

Olmayanlar düşünsün

Her şeyi hunharca tüketip de

Doymayanlar düşünsün

Yılları devirip de ortaya işe yarar bir eser

Koymayanlar düşünsün

Koştururken dakika değil saniyeleri bile

Saymayanlar düşünsün

Dünyaya degisilecek bir ahiretimiz yok

Bilmeyenler düşünsün

Kendini demirden çelikten sanır insanoğlu

Hâlbuki etten kemikten,

Seni de en son bir kefen sarar insanoğlu

Sayma kendini nimetten

Zehirlenmeye ilk müdahele hastayı kusturmaktir

Bırakın bu zehirlenmis toplum içindekileri bi kussun, bilinci yerine gelince önündeki pislikten kendi midesi bulunacak göreceksiniz. Ben ne yaptım eyvah diyecek

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.